Sultan IV. Murad, Sultan Abdülaziz ve Sultan V. Mehmed Reşad kayıtları hakkında

Hünkâr Makamı projesi kapsamında icra edilen eserler, tarihten günümüze ecdadımızdan miras kalmış çok değerli bir külliyat olma özelliğine sahiptir. İstanbul Sazendeleri olarak icrasını yapıp kaydettiğimiz eserler, Sultan IV. Murad, Sultan Abdülaziz ve Sultan V. Mehmed (Mehmet Reşad) bestelerinden oluşmaktadır. 
Bizler, bu proje kapsamında, ağırlıklı olarak Sultan IV. Murad imzalı on beste ile, Sultan Abdülaziz imzalı üç besteyi ve Sultan Mehmet Reşad imzalı bir besteyi kayda geçirdik. 
Padişahlığının yanı sıra bir şair de olan IV. Murad “Muradî” mahlası ile şiirler yazmıştır. Ayrıca hattat da olan IV. Murad, musikiye olan ilgisi sebebiyle bu alanda da üretimlerde bulunmuş ve “Şah Murad” mahlasıyla besteler yapmıştır. Elimizdeki mevcut bestelerine bakacak olursak, sultanın en çok hüseyni makamını kullanmış olduğunu görmekteyiz. Bestekârlığı hakkında birkaç söz söyleyecek olursak da; özellikle uzzal makamında ve peşrev formundaki bestesinde oluşturduğu tema ve müzikal örgünün hem duyguyu hem de dinamizmi çok güzel bir şekilde ortaya koyduğu bir kompozisyona imza attığını söylememiz mümkündür. Ayrıca sultanın Irak Peşrev’indeki müzikal vurgular, mehter coşkusuna iyi bir örnek teşkil etmektedir. 
İstanbul Sazendeleri olarak icra ettiğimiz eserlerin diğer üçü ise Sultan Abdülaziz’e aittir. Türk ve Batı müziği alanlarında güçlü bir altyapısı olan bestekâr, aynı zamanda piyano ve lavta enstrümanlarını iyi derecede icra ediyordu ki, bestelerinde bu renklilik dikkat çekmektedir. Bu proje kapsamında, bestekârın iki sözlü eserini, bir de meşhur Hicaz Sirto’sunu yeniden kayda geçirmiş olduk.  
Son olarak Sultan Mehmed Reşad imzası taşıyan ve kayda geçmesi bakımından önem arz eden Nihavend Peşrev’i icra ettik. Bu eser, seyir itibarıyla neveser makamında seyretmektedir. 
İstanbul Sazendeleri olarak icra ettiğimiz toplam 14 adet eserin arasında Sultan IV. Murad’a ait bir, Sultan Abdülaziz’e ait toplam iki sözlü eser bulunmaktadır. Bu eserleri sanatkâr dostumuz Eda Karaytuğ yorumlamıştır. 
Kadim musikimizden bize miras kalan bu eserleri kayda geçirmemizi sağlayan ve bu külliyat için takdire şayan bir emek sarf etmiş değerli Doç. Dr. Mehtap Demir-Güven başta olmak üzere, Selçuk Murat Kızılateş, Atilla Özdemir ve Stüdyo Ada’nın değerli ekibine sanat adına en derin şükranlarımızı sunarız.  
Sevgi dolu duygularımızla... 

Göksel Baktagir